SEVMEK…
Başlı başına büyük bir hissiyattır….
Sevmek öncelikle, ilk ve her daim ALLAH’ın sevgisine nail olabilmektir elbette… Sevmek her ne kadar beşeri olupta tam anlamıyla anlayamamak, kavrayamamakla olsa da, O’nun kulum dediği nazarından uzak kalma korkusu, endişesi taşımalıdır insan….
İnsan: İnsan ne demektir, orası ciltler ile dolu kitaba sığacak bir tanımı olsa gerek.. Her neyse..!
Yoksa tam anlamıyla sevmek şu beden elbisesi ile şu duygu, hislerle zordur.. Sadece gücünü, sanatını kudretini anla(ya)bilip idrak edebilmek önemlidir….
Şu fani hayatta sevmek elbette ALLAH’a ait bir kavram olmalıdır.. O’nun dışında O’nun önüne, O’nun kadar başka bir şeyi sevmek kalbin sahibine ve O’nun yerinde, yanında olması, olmaması gereken bir durumdur….
İmtihanın bir parçası yada büyük bir parçası veya en büyüğü de budur….
İnsanın, insanların hayatta değer verdikleri bazı önemli şeyleri vardır…olacaktır. Kırmızı çizgileri, anayasaları, kadim, kültür, gelenekleri, ata ve dededen gelen aktarımları adına her ne denilirse denilsin.. Bu değerleri toplumlara, milletlere göre değişkenlik gösteren bir durumdur….
Biz’de ise;
KUR’AN
EZAN
VATAN
BAYRAK
DEVLET
Tartışılmaz en önemli değerlerimizdir.. Kimi insanlar vardır sorgusuz sualsiz başında taşır, onlara göre hayatlarını idame ettirirler.. Biraz sevmek diyelim.. Ama O’nun uğrun da O’nu hayatının tam merkezine koyarak sever, saygı duyar değerleri bilir.. Öyledir zaten asırlardan gelen kadim bir aktarımdır.. Bugünlere geçebilmemiz ve de hâlâ ayakta olabilmemizin sebepleridir bunlar ve O’na olan bağlılık derecesindedir….
Kimi insanlar vardır sorgusuz sualsiz, amasız fakatsız, sorgulamadan direk hedefine kilitlenir.. Sadece kem gözlerin ve de batının yada batılın kirli elleri, amellerinin uyanmasına bakar.. Bekler kenarda bunların kimileri vardır bordrosuz kimileri ise bordroludur.. Bilemeyiz, göremeyiz.. Sıradan bir insandır öyle yaşar.. Kimileri de vardır ne bordrolu ne de bordrosuzdur.. Yahutta bordrolu olsa da emekli olsun olması kıyı köşede durur. Vatan dedin mi bir titreme gelir.. Kendi evladı gibi saksıda büyüttüğü bir çiçek misali.. Büyüsün, gelişsin, güçlensin diye hep destek verir.. Bazı şeyleri sorgulamaz.. Bazı şeyleri derken büyük olayları, devletin planlarını.. Bilir ki, ‘büyükler bir karar veriyorsa bize susmak düşer’ der.. ‘Bir plan yapılıyor, yapıldıysa sükunete bürünmek düşer’ der öylede hareket eder….
Aması, fakatı, lakini, yoruldu mu, pası, tası, ineyim bu durakta, uymadı demesi yoktur.. Bazı şeyleri anlamdıramaz ama kalbine bir şeyler düşer, tarif edemez..Yola revan olmuştur dönüşü yoktur.. Kimileri vardır öylede yapar..
Çünkü, biat vardır.. Cem olmak vardır.. Cem olmanın ne demek olduğunu bilir.. Şu işim olmadı, şu dediğim olmadı, benim adamım olmadı diye saçma sapan siyasi bir menfaat, atmosferin içine düşmez….
Çünkü analiz, strateji bilir yada bilmez..O kalbinin derinliği ile kalbinden gelen ses, ilham, doğru ile hareket eder.. Birileri gibi benden bu kadar demez….
Bilir ki, yüzüp yüzüp kuyruğa gelinmiştir.. İfade edemez sadece kalbi ile anlatır…Anlatır ama anlamayana anlatması zordur.. Günümüzün kapitalist, maddesel bakış açısında bazı şeyleri anlatmak zordur….
DEVLETİ YÖNETENLERİN İŞİ ZORDUR..
Ne kadar bazen hatalar yapsa da.. Ki bu hatalar konjektörel bazlı hatalardan olsa da..
İster devlet de ister hükümet de.. Nasıl adlandırılırsa adlandırılsın..
Devlet savaş ekonomisinin içindedir.. Ve hâlâ bazıları anlayamıyor, göremiyor.. Sadece benim hayatım refahım diyor.. Kardeş 100 sene önceki bize bu vatanı miras bırakan ata dedeler yokluktan atın dışkısı içinde ki arpaları toplayıp katık yapmışlar.. Üzerinden 100 yıl geçmiş yine bir savaşın içindeyiz ama sen sanıyorsun ki, göğüs göğüse savaş olacak.. O yüz yıl önceydi şimdi savaşların konsepti evrildi.. Ekonomik, biyolojik, virüs, psikolojik, 5 kol vs.vs….
Hülasa devlet şu anlarda olan ve muhtemel olacak sıcak bir savaşı düşünüyor.. Sınırlar çizilirken batı ortadoğu da karışıklık isterken Amerika Çin ile uğraşıp Rusya Ukrayna da, orada burada hinterlandını(Toprak Parçası) düşünürken devlet oturup tek tek gözyaşı silemez..Ya da tek tek sorunlar ile uğraşamaz.. Bugüne kadar Devlet birçok şeyleri yapmıştır.. Bugünden sonrası için toplum olarak kendi çaba, dirayet, birlik, beraberlik, sabır, yardımlaşmalar ile bu cendereyı anlatacağız inşallah….
Bırak yerel seçimleri.. Onun, bunun birilerinin âli menfaatlerini.. Elbette büyüksehirler önemlidir.. Siyasi iradenin güç sahibi olması için.
Dünya sınırları yeniden çiziliyor.. Her ülke bir şeyleri kapmanın derdinde.. Her ülke derken Rusya, Çin, batık Amerika.. Gerisini gerisi yaklaşan fırtınada ayakta kalabilmenin planlarını yapadursun.. Ortadoğu da yahut Türkistan da bir savaş çıkmasını istiyorlar.. Takdiri İlahi ya, savaş isterken kendi (Avrupa) kıtasında da savaş görebilirler.. Ya da Çin’e de taşınabilir.. 4-5 sene dünya için kritik yıllardır.. Sınırların yerinden çizilmek istenilip yeni ittifakların oluşacağı tek kutuplu (Amerika) dan çıkıp birkaç kutuplu dünyaya evriliyoruz….
Bu zaman zarfında batacak ülkelerde olabilir.. Ya da tarihteki ismi, lakabı ile kalacak ülkelerde olması kuvvetle muhtemeldir İNŞALLAH….
Ekonomik kriz var.. Avrupa ya nazaran bizde bir kaç level üsttedir.. Zaten bilinen bir şeydir….
Şu an ballandıra ballandıra anlattıkları Avrupa sömürge düzeni bitmiş olup ya da elinden kaybetmiş olup sömürge ile kazandığı sermayeyi yiyor.. Bakmayın siz o da bitecek.. Men Dakka Dukka olacaklar….
ADALET..!
Toplum olarak hayat pahalılığından mütevvellid anlıyoruz ki, pahalılık dünya endeksli olup bizde biraz fazla olması sebebiyle gerek ekonomistler gerek bazı müneccimler gerek bazı stratejistler, akil adamlarının da öngördüğü gibi bu sene ve de gelecek sene ya tamamen ya da kısmen dünya çaplı büyük bir hayat pahalılığının içinden geçeceğiz….
Mesele bizim ne kadar yaşayıp ne gibi argümanlar ile pansuman yapabileceğimizdir.. O da İNŞALLAH günü geldiği zaman devlet gerektiği yerde gerektiği dokunuşu yapacak ya da zorunda kalacaktır….
Görünene bakma.. Görünmeyen ve gelmesi olan şeylere odaklan.. Odaklanmak yeter mi elbette yetmez.. Ona göre zihnen, bedenen de çalışmak gerek….
Ülke battı batacak, biteceğiz diye arzı endam edenlerde var ya.. Onlara bir soğuk su borcumuz olsun İNŞALLAH.. Hemde sürahi ile….
Bu ülkenin batması demek dünyanın da batması demektir.. Tarihsel süreçlerde her zorluğun altından kalkmışızdır ELHAMDÜLİLLAH..
Ama bu kadar geç kalınmışlığın sebebi istisnalar hariç hep kendine yontmayladır.. Bireysel düşüncelerden çıkıp Devlet-i Aliyye düşünceye geçmek elzemdir….
ALLAH’ın ipine sımsıkı sarılmak.. Nasıl anlıyorsan.. Ama cem, cemaat olmaktır.. Hakiki manada, reddiyetsiz tenkitsiz….
Bizim davamızın sahibi ALLAH AZZE ve CELLE’dir!..
Kimse ile var olmadı, kimse ile de yok olmaz!..
Haddi bilmek, haddi aşmamak esas olandır!..
Bu davaya kaç millet feda oldu..!
Selçuklu feda oldu..!
Osmanlı kurban oldu..!
Filistin milleti kurban oldu..!
Bitti sanıldığı zaman, herşey yeniden filizlenir ve yeniden başlar!..
Yakın tarihten;
28 Şubat ve 15 Temmuz da ‘bitti’ dediler..!
ALLAH CELLE CELALUHU bitirmeden kimse, bitiremez!..
Ez cümle: Devletin önünde ve içinden geçtiği süreçte daha büyük engeller var.. Şu an oralara odaklandı.. Öylede olması gerekir zaten….
Sabret.. Yek vücut ol, yük olma, teferruata takılma …
Polis Haber Noktası-Diyarbakır
Haber Merkezi
News
