POLİSE ARAÇ SÜRMEK “BASİT SUÇ” OLARAK DEĞERLENDİRİLEMEZ

POLİSE ARAÇ SÜRMEK "BASİT SUÇ" OLARAK DEĞERLENDİRİLEMEZ Gazeteci Murat Genç yazdı: Hukuki açıdan bu bir görevli memura direnme ve kasten yaralamaya teşebbüstür. CHP’ye ait otobüs şoförünün “dur” ihtarına uymayarak görevli polis memurunun üzerine aracı sürmesi kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı. Olayla ilgili başlatılan adli soruşturma sonucunda, şoför hakkında adli kontrol kararı verilmesi ise “yeterli mi?” sorularını beraberinde getirdi. Benzer bir olayda da CHP Milletvekili Adnan Beker’in şoförünün, görevli polisin üzerine aracını sürdüğü görüntüler ortaya çıktı. Bu eylemler, sadece bireysel hatalar değil; kamu düzenini doğrudan tehdit eden ciddi birer suçtur. Peki, bu olaylar yalnızca bir trafik ihlali midir? Hayır. Türk Ceza Kanunu'na göre bu tür fiiller, açıkça “kasten yaralamaya teşebbüs” ve “görevli memura direnme” suçlarını kapsamaktadır. TCK’ya göre ağır ceza gerektiriyor Türk Ceza Kanunu’nun 86. ve 35. maddeleri, bir kişiye kasten zarar vermeye yönelik teşebbüs eylemlerini açık şekilde tanımlar. Temas gerçekleşmemiş olsa dahi, bir kamu görevlisinin hayatı veya beden bütünlüğü tehlikeye atılmışsa bu, “kasten yaralamaya teşebbüs” suçu kapsamındadır. Ayrıca TCK 265. maddeye göre, görevini ifa eden kamu görevlisine karşı cebir veya tehdit uygulanması da “görevi yaptırmamak için direnme” suçunu oluşturur. Bir polis memurunun üzerine araç sürmek, bu suçun en tehlikeli biçimlerinden biridir. Basit suç değildir, kamu vicdanı rahatsızdır Bu tür hareketlerin “basit bir trafik suçu” olarak değerlendirilmesi, hem hukuk sistemine hem de kamu vicdanına zarar verir. Siyasi kimliklerle bağlantılı kişilerin bu tür eylemleri yapması da sorumluluğu daha da ağırlaştırmaktadır. Kamu düzeni ve güvenliği, hiçbir ayrıcalıklı pozisyonun üstünde değildir. Adli kontrol kararı tartışmalı Olayın ardından verilen adli kontrol kararının, kamuoyunu tatmin etmediği gözlemlenmektedir.  Hukuk çevreleri, olayın ağırlığı ve kamu güvenliğini tehdit eden yönü nedeniyle tutuklama tedbirinin uygulanması gerektiğini ifade ediyor. Hukukun üstünlüğü korunmalı Devletin kolluk gücüne karşı bu tür eylemlere müsamaha gösterilmesi, ilerleyen dönemde benzer davranışların artmasına yol açabilir. Hukukun üstünlüğü ilkesi, toplumun adalet duygusunu ayakta tutan temel yapıtaşıdır. Bu olaylar karşısında yargı organlarının etkin ve caydırıcı tedbirler alması gerekmektedir. Son söz Siyasi görüşü ya da makamı ne olursa olsun; bir vatandaşın görevli polis memuruna karşı bu denli tehlikeli bir eylemde bulunması asla kabul edilemez. Bu tür olayların “sıradan” ya da “basit” görülmesi, toplumu hukuk dışı davranışlara teşvik eder. Hukuk devleti olmanın gereği, kim olursa olsun kanun önünde eşit muamele görmesidir.