ÇOCUĞUN EN ÖNEMLİ İHTİYACI SAĞLIKLI BİR ORTAMDA BÜYÜMEKTİR
Başarılı, mutlu, kendine ve topluma faydalı, iyi insan yetiştirme kaygısı günümüz aile anlayışında daha yoğun yaşanıyor. Hem akademik başarısı yüksek hem de sosyal bilişsel ve duyuşsal yönden gelişimi tamamlamış bireyler yetiştirmek, hiç kuşkusuz aileler için sabır, hoşgörü, özveri ve eğitim gerektiren bir durumdur.
Çocuğun davranışlarından birinci derecede sorumlu olan aile; toplumsal sistemde kabul edilmeyen davranışlarının düzeltilmesinde kritik noktadır. Nasıl bir çocuk istiyorsak o davranışların büyük çoğunluğunu taşımamız gerekir. Bizde olmayanı beklemek yanlıştır. Çocuklar önce gözlerler sonra taklit ederler. Sözlerden çok davranışlar etkilidir. Yaptıklarımız söylediklerimizden daha etkili olduğu için uygun model olunması gerekir.
Anne baba, çocuğun hayatında en güvenilir limandır. Çocuğun huzurlu, sevgi dolu bir ortamda yetiştirilmesi birincil görevdir. Çocuklar karşılıksız sevgi ve şefkate ihtiyaç duyarlar. Çocuğun ruhu, anne babanın mutluluğundan ve evdeki güven ortamından beslenir. Sıkıntı veren duygular sıkıntı veren davranışlara zemin hazırlar. Bundan dolayı duygu ve düşüncelerin özgürce ifadesine fırsat vermek, kabul etmek, çocuğun söylediklerinden çok söyleyemediklerinin de farkına varmak duygusal bağı güçlendirdiği için etkililiktir.
Bebeklik döneminden itibaren nasıl ki fiziksel gelişim basamağını her ay takip ediyorsak, çocukluk ve ergenlik döneminde de hangi alanlarda neye ihtiyacı olduğu, güçlü ve zayıf yönleri bir bütün olarak gözlenmelidir. Akademik gelişimin yanı sıra bilişsel, sosyal ve duygusal alanların takibi, gelişim eksikliklerinde erken önlem alınmasını sağlar. Eksik kalan gelişim alanına yoğunlaşılarak, zorlandıkları konularda uzman yardımı almak, kendilerini kötü hissettikleri noktada destek sağlamak önemlidir.
Sorumluluk duygusu zorluklarla baş edebilme, kendi problemlerine çözümler sağlama yönünden desteklenmesi ve öğretilmesi gereken bir alandır. Çocuğun hayata hazırlanmasına temel oluşturarak, başarısını ve mutluluğunu etkiler. Etkili ebeveynlik çocuğun sorumluluk duygusunu cesaretlendirir, öz güveni besler ve aile-çocuk ilişkisini güçlendirirler.
Evrensel ve toplumsal değerler konusunda yol gösterici olmak, ahlaki değerlerin kazanımı, vicdan ve merhamet duygusunun gelişimine yönelik tedbirler almak ailenin sorumluluğundadır. Var olanı koruma, haklarını savunma konusunda ön ayak olmak, insani değerleri ve empati becerilerini geliştirmesine fırsatlar sağlamak etkililiktir.
Yüksek benlik algısına sahip, kendi kendini yönetebilen, öz denetim sahibi, doyumlu bireyler olabilmesi çocuğun yetiştirilme yaklaşımlarına bağlıdır. Bunun için çocukla birlikte büyümek, kendini eğiterek geliştirmek gerekir. Çocuğun büyüme serüveninde aile, kendini ne kadar geliştirirse çocuk da o kadar sağlıklı büyüyecektir. Unutulmamalı ki; çocukların ileride iyi birer yetişkin olabilmesi, bizlerin iyi birer anne-baba olmasıyla yakından ilişkilidir.
Birgül Bozkaya-Aile Danışmanı